Merhaba gençler,
Bugün yine Doctor Who isimli diziyle alakalı bir kitapla karşınızdayız. Bu kitabı diziyi izledikten sonra okumanızı tavsiye ederim. Çünkü dizinin 7. sezonundaki "The Time of the Doctor" isimli bölümle bağlantılı bir kitap. Bu bölümde ana karakterimiz Doktor Trenzalore isimli bir gezegende bir nevi hapis kalmıştı. Ancak 900 yıl boyunca orada yaşayan Doktor'un oradaki hayatı detaylı olarak anlatılmamıştı. İste bu kitapta, orada başına gelen olaylardan dört tanesi bizlere aktarılıyor.
Orijinal Adı: Tales of Trenzalore
Yazarları: Justin RICHARDS, George MANN,
Paul FINCH, Mark MORRIS
Çeviren: Ekin ODABAŞ
Sayfa Sayısı: 216
Yayın Evi: İthaki
Arka Kapak
"Yüzyıllardır buradayım, bir an olsun rahat vermediler..."
Öngörüldüğü üzere, evrenin orduları Trenzalore kapılarına dayanmıştı. Gezegenin yerle bir olmasının önünde tek bir engel vardı: Doktor. Bu pejmürde adam, dokuz yüz yıl boyunca gezegeni ve üzerindeki Noel adlı ufak kasabayı kötü niyetli güçlere karşı korumuştu.
O korkunç yıllarda yaşanan olayların bir kısmı kayıtlara geçti. Ancak diğer pek çok hikaye gizemini korumayı başardı.
Ta ki bugüne dek...
Bu kitapta anlatılanlar, yüzyıllar boyunca Noel'in ve sakinlerinin yüzleştiği tehlikeleri savuşturan Doktor'un öykülerinden sadece birkaçı. Bu öyküler, günün sonunda dizleri titreyen canavarların ve her şeye rağmen onlara karşı duran bir adamın son anına kadar nasıl direndiğinin şimdilik elimizdeki tek kanıtı.
Doktor ile ilgili kısa bilgiler önceki kitabımızda da paylaşılmıştı. Bu kitapta geçen Doktor 11 numaralı bedeniyle karşımızda. Yine oldukça neşeli, yaşlılığına ve topallamasına rağmen olabildiğince hareketli, kısacası klasik 11. Doktor havası bozulmamış olarak Tenzalore'daki hayatına devam ediyor. Modern seri favori doktorumu anlatmasından mıdır yoksa esprili yaklaşımından ve bilim kurgu hayranı kişiliğime hitap etmesinden midir bilinmez ancak bu kitabın diziden aşağı kalır yanı yoktu benim için.
Yine bu kitabımızda da ilginç uzaylı düşmanlara rastlıyoruz. Krynoidler, Autonlar, Mara ve Buz Savaşçıları. Tabiki Doktor'un onları altedebilmek için yaptığı zekice ve çılgınca planlarına da...
Eğer bir whoviansanız (Doctor Who hayranlarına verilen isim) bu kitaba da bayılacağınızı düşünüyorum. Eğer değilseniz ama bilim kurgu severim diyorsanız diziye başlamanızı şiddetle tavsiye ederim.
İşte size kitaptan birkaç alıntı,
Bedeni, bu son bedeni (ki doğrusunu söylemek gerekirse favorilerinden biriydi) o zamanlar henüz gençti. Dinç ve coşkuluydu.
"Hah!" dedi Doktor. "Harika bir soru daha! Bugün tam formundasın Clara!"
Kız gözlerini devirdi. "Benim adım Taskia, Doktor."
"Öyle tabii. Biri aksini iddia ederse inanma sakın."
Doktor, Theol'un bakışları altında yakınındaki bir daldan elma kopardı, ceketiyle üzerini sildi ve bir ısırık aldı. İştahla yerken yüzünde pis bir gülümseme vardı.
"Elma aşırmak yasak dememiş miydin sen?" dedi Theol.
"Ah, evet. Hmm. Kimseye çaktırma, olur mu?" diye yanıtladı Doktor hınzır bir fısıltıyla.
Bir an sessizlik çöktü. Sonra iç çekerek elini Theol'un omzuna koydu. "İnsanlar," dedi usulca. "Beni hep şaşırtıyorsunuz."
"Eh, bakalım elinizden ne gelecek," dedi Doktor. "Daha da önemlisi, bakalım benim elimden ne gelecek."
"Krynoid çimlenme sürecinin belli bir noktasında civardaki bitkileri kontrol edebilme özelliği kazanıyor. Bu da demek oluyor ki Theol, sana hem iyi hem de kötü haberlerim var."
Theol kafasını hedef alan bir dalı eğilerek savuşturdu. "İyi haber şu: Krynoid hala yakınlarda olmalı," diye devam etti Doktor.
"Kötü haber ne?" diye sordu Theol soluk soluğa. Ne olduğunu az çok tahmin edebiliyordu.
"Kötü haber şu ki bu bostanın niyeti hiç de iyi değil. Hadi kaçalım!"
Bu haftalık da bizden bu kadar. Hadi herkese iyi haftalar!
-Zeynep
Arka Kapak
"Yüzyıllardır buradayım, bir an olsun rahat vermediler..."
Öngörüldüğü üzere, evrenin orduları Trenzalore kapılarına dayanmıştı. Gezegenin yerle bir olmasının önünde tek bir engel vardı: Doktor. Bu pejmürde adam, dokuz yüz yıl boyunca gezegeni ve üzerindeki Noel adlı ufak kasabayı kötü niyetli güçlere karşı korumuştu.
O korkunç yıllarda yaşanan olayların bir kısmı kayıtlara geçti. Ancak diğer pek çok hikaye gizemini korumayı başardı.
Ta ki bugüne dek...
Bu kitapta anlatılanlar, yüzyıllar boyunca Noel'in ve sakinlerinin yüzleştiği tehlikeleri savuşturan Doktor'un öykülerinden sadece birkaçı. Bu öyküler, günün sonunda dizleri titreyen canavarların ve her şeye rağmen onlara karşı duran bir adamın son anına kadar nasıl direndiğinin şimdilik elimizdeki tek kanıtı.
Doktor ile ilgili kısa bilgiler önceki kitabımızda da paylaşılmıştı. Bu kitapta geçen Doktor 11 numaralı bedeniyle karşımızda. Yine oldukça neşeli, yaşlılığına ve topallamasına rağmen olabildiğince hareketli, kısacası klasik 11. Doktor havası bozulmamış olarak Tenzalore'daki hayatına devam ediyor. Modern seri favori doktorumu anlatmasından mıdır yoksa esprili yaklaşımından ve bilim kurgu hayranı kişiliğime hitap etmesinden midir bilinmez ancak bu kitabın diziden aşağı kalır yanı yoktu benim için.
Yine bu kitabımızda da ilginç uzaylı düşmanlara rastlıyoruz. Krynoidler, Autonlar, Mara ve Buz Savaşçıları. Tabiki Doktor'un onları altedebilmek için yaptığı zekice ve çılgınca planlarına da...
Eğer bir whoviansanız (Doctor Who hayranlarına verilen isim) bu kitaba da bayılacağınızı düşünüyorum. Eğer değilseniz ama bilim kurgu severim diyorsanız diziye başlamanızı şiddetle tavsiye ederim.
İşte size kitaptan birkaç alıntı,
Bedeni, bu son bedeni (ki doğrusunu söylemek gerekirse favorilerinden biriydi) o zamanlar henüz gençti. Dinç ve coşkuluydu.
"Hah!" dedi Doktor. "Harika bir soru daha! Bugün tam formundasın Clara!"
Kız gözlerini devirdi. "Benim adım Taskia, Doktor."
"Öyle tabii. Biri aksini iddia ederse inanma sakın."
Doktor, Theol'un bakışları altında yakınındaki bir daldan elma kopardı, ceketiyle üzerini sildi ve bir ısırık aldı. İştahla yerken yüzünde pis bir gülümseme vardı.
"Elma aşırmak yasak dememiş miydin sen?" dedi Theol.
"Ah, evet. Hmm. Kimseye çaktırma, olur mu?" diye yanıtladı Doktor hınzır bir fısıltıyla.
Bir an sessizlik çöktü. Sonra iç çekerek elini Theol'un omzuna koydu. "İnsanlar," dedi usulca. "Beni hep şaşırtıyorsunuz."
"Eh, bakalım elinizden ne gelecek," dedi Doktor. "Daha da önemlisi, bakalım benim elimden ne gelecek."
"Krynoid çimlenme sürecinin belli bir noktasında civardaki bitkileri kontrol edebilme özelliği kazanıyor. Bu da demek oluyor ki Theol, sana hem iyi hem de kötü haberlerim var."
Theol kafasını hedef alan bir dalı eğilerek savuşturdu. "İyi haber şu: Krynoid hala yakınlarda olmalı," diye devam etti Doktor.
"Kötü haber ne?" diye sordu Theol soluk soluğa. Ne olduğunu az çok tahmin edebiliyordu.
"Kötü haber şu ki bu bostanın niyeti hiç de iyi değil. Hadi kaçalım!"
Bu haftalık da bizden bu kadar. Hadi herkese iyi haftalar!
-Zeynep
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder