Etiketler

10 Eylül 2015 Perşembe

Telepati - Kitap Tanıtımı ve Yorumu


Öncelikle merhaba bu yazıyı okuyan güzel insanlar. Aslında okuyan var mı, hiçbir fikrim yok. Fakat umarım birileri okuyordur çünkü bahsetmek üzere olduğum kitap gerçekten çok güzel. Farkındayım, kitap ülkemizde yayınlanalı neredeyse bir yıl oldu. Ama serinin ikinci kitabını tanıtmadan önce buna da bir yer ayırmalıyım diye düşündüm.

Kitabın bilgilerine bakacak olursak;
Orijinal adı: Multiversum
Yazarı: Leonardo Patrignani
İtalyancadan çeviren: Çiğdem Casagrande
Sayfa Sayısı: 352
Yayın evi: Pegasus


Seriyle tanışmam çok tesadüfi oldu aslında. Pazarda boş boş gezerken (kitap satan Pazar *_*) üstünde indirim yazan bir tezgah gördüm. Tezgahın arkasında da kitaplar dolusu raflar vardı ve bir göz atmalıyım diye düşündüm. Kısa sürede tüm raflara bakmıştım ama ilgimi çeken kitap olmamıştı. En son tezgahın önüne geldim ve Telepati’nin muhteşem etkileyicilikteki (aynı zamanda anlamlı) kapağını gördüm. Arka kapağında pek bir bilgi yoktu ama kitap hoşuma gitmişti. Satıcı şiddetle önerdiğini söyledi ve serinin ikinci kitabı olan Hafıza’yı da elime tutuşturdu. Böylece bu iki kitabı almış oldum.

Kitabın kapağında pek bilgi yok demiştim. Yalnızca “Ya bu hayat çok sayıda ihtimallerden sadece biriyse?” yazıyordu. Buradan kitabın paralel evrenler hakkında olduğunu anlayabilirsiniz; ki zaten orijinal adı da “Multiversum” Telepati de kitaptaki önemli bir konu ama Çoklu Evren diye çevirselermiş bence daha güzel olurmuş.

Eve geldiğimde biraz kitabın konusunu araştırdım ve doğru bir seçim yaptığıma karar verdim. Ertesi gün ailece pikniğe gittik, ben de kitaba başlarım düşüncesiyle çantama atmıştım. İnanın kitabı okumaktan ne doğru düzgün denize girebildim ne de başka bir şey yapabildim. O kadar merak uyandırıcıydı yani…

Kitabın konusunu spoiler vermeden nasıl anlatırım diye epey düşündüm. Ortaya da bu çıktı, buyrunuz.
Alex ve Jenny adında 16 yaşındaki iki genç geçirdikleri nöbetler esnasında birbirlerini görmektedirler. Bu nöbetler sırasında konuşmaları çok zordur fakat bir gün Alex Jenny’nin nerede yaşadığını sorar ve öğrenir. İtalya’da olmasına rağmen dünyanın bir ucunda, Avustralya’da yaşayan genç kızı bulmayı kafasına koyar çünkü 12 yaşından beri gördüğü Jenny’nin gerçek olduğuna emindir.

Sonunda ailesine bir not bırakıp Avustralya’ya gitmeye karar verir. Bu noktada olaya en yakın arkadaşı Marco dahil olur. Alex ve Jenny’i oldukça sevmeme rağmen serideki favori karakterimin Marco olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Kendisi çok zeki bir bilgisayar uzmanıdır ve Alex’in yolculuğu için gereken parayı yasal olmayan birtakım yollardan bulur.
Alex Avustralya’ya gider ve Jenny ile buluşmak için sözleşirler. Vakit geldiğinde ikisi de aynı yerde bekliyorlardır. Fakat birbirlerini göremezler. Bunun üzerine Jenny aklını kaçırdığını düşünür ve nöbetlerdeki iletişimi kesmeye çalışır. Alex ise hayal kırıklığına uğramıştır ve tam her şeyden vazgeçecekken Marco ortaya bir teori atar.

Çoklu evren…

Bunun üzerine Alex kendi evrenindeki Jenny'i aramaya karar verir. Bu arada diğer Jenny'i de ikna etmesi gerekiyordur. Aynı zamanda Marco'nun başına da dertler açılır ve tüm bunlar yetmezmiş gibi Memoria diye bir yer söz konusudur.


Daha fazla anlatırsam feci spoilera girecekmişim gibi hissediyorum. En iyisi siz bu kitabı okuyun, zaten üçüncü ve aynı zamanda son kitabın çıkmasına az kaldı. Olaylar bir yerden sonra çok karışacak, bazı yerlerde çözülecek, sonunda tekrar karışacak… Bu karışıklıklar ve Memoria olayı hakkında ikinci kitapta (ikinci kitabın orijinal adı Memoria bu arada) tatmin edici cevaplar bulacağınıza emin olabilirsiniz.
İyi geceler  ^_^                     


                                                                                                                   -Şeyda

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder